Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eylem Uyumsuzluğu Ve Zaman Muamması

Resim
Zaman, mekan, Özne  ve Eylem uyumsuzluğu, Nedir? Filozofun biri şöyle demişti " insan bir nehirde iki kere yıka namaz"! O zaman bu sözü anlamamıştı halk ne diyor ya bu diye aval aval baktılar, yine Felsefe yaptı, falan diye geçiştirdiler. Aslında Filozofun ortaya attığı bu iddia hayat denilen bimecenin özetiydi... Şunu anlatmak istemişti; İnsanın bir eylemi yapması onun aynı eylemi ikinci kez yapabilmesine bağlıdır. Aksi halde Aynı eylemi gercekleştiremeyen insanın özgür iradesi yoktur, bir eylemi gerçekleştiren insan bu eylemin gerçekleşmesi için zaman mekan ihtiyacı vardır bunlar olmadan eylem gerçekleşmez. Eylemi gerçekleştiren özne aynı eylemi bir kez daha yapmaya çalıştığında bu mümkün olmayacak başta zaman değişmiş olacak ikincisi mekan ve özne  gözle görülmese bile milimetrik değisimlere uğrayacak ikinci yapılan Eylem aynı mekan ve zaman da gerçekleşmiyecek  gerçekleşen eylem ise ilkinden farklı bir eylem olacaktır. Bu da bizi insanın özgür iradesinin olmasının müm...

Başka Bir Ruhun Açlığı

Resim
Herkes Bir yerlerde, bir şeylerin katili olmuştur! Sadece soruyorum bu bir eleştiri değil, Hiç umut öldürdün mü? Biraz katil biraz maktüldür insan hayatta. Zihnin de kıvrım kıvrım dolaşan yargılama usullerinden hangisinden beraat ettin, hangisinden ceza aldın? Adımları mı, karanlık bir odanın içinde savruyordum orantısız üçgenler çizdim, ağırlık merkezine sürekli kendimi koyuyordum. Bir sigara yaktım. İlk dumanı çekerken izliyordum. Film izlemek gibi bir şeydi duman gırtlağıma yapışarak ciğerlerime doğru iniyordu. Ne kadar boğazıma tutunmuş, kendi varlığını sürdüren acı duygular boğulup gitmişti. Yeterince örümcek ağlarını ruhuma sardıktan sonra durdum ayak ucuma baktım. Ayakkabılarımın üzerinde gezinen gölgemi gördüm korktum. Kaçıyordum kendimden. Ahlak mı? Masal Ne Ahlak'ı  Paraya göre değişen bir his sadece, Her yargıç kendini yargılar sonunda. Sigaram dan ikinci dumanı aldım beynimin duvarlarından sızıyordu. Anladım ne kadar anlarsam o kadar anlamsızlaşıcaktım. Anlamamayı terci...

Ekonomikusun Boktan ruhu

Resim
Sanırım, Hâla ilk çağdayım.  Modern olma masalının en heyecanlı yerinde uyandım. Neden uyandım, bilmiyorum. Ne de güzel uyuyordum. Zaman değişiyor göya! zamanın hep acımasızca seyrettiğini öğrettiler bana, zaman gerçekten seyrediyormuydu. Kararsızım. Hatta bir ara postmodern oldum, bundan sonraki sıçramam ultra modern olmaktı. Olmadı! Üzerimdeki elbiseler sürekli değişti  ama ben aynıydım, değişen derimin derisiydi. Zaman geçmiyordu, zamandan yeni bir zamana geçmiyordum, sadece tek bir zamanın içinde koşuyordum.  İlk çağda Savaşlar görüyordum" insanlar, hayvanlar bitkiler öldürülüyordu." Güç denen kavramdı, bunu yapan, yada güçsüzlük veya korku. Evet korku! Modern zamandayım göyâ, hala insanlar, hayvanlar ve bitkiler katlediliyor. Ve yaşamın garantisi yok, güçlüler ne kadar izin verir ise o kadar ömür,  Aslında hala ilk çağdayız. Değişen sadece Derimizin derisi. Belki de ilk çağda bile değilim! Kapitalizm denen bir canavar çıktı ortaya, insanı kızarmış  tavuk bu...

Zaman üzerine

Resim
Bana bakıyordu,  Gözlerindeki masumiyetin derinliğini hissettiğimde, bir hayli korkmuştum, Boğulur gibi oldum bir an! Bakışlarının sığ yerini tercih etmeliyim dedim. Bakıyordu, sadece bakıyordu, bir şeyler anlatacak gibiydi  ama konuşacak gibi değildi benim bildiğim, bu başka bir şeydi. Baktıkça uzaklaşıyordu kendinden, baktıkça derinleşiyordu. Yalnızlaşıyordu. Sessizleşti bir an iyice, birden başını çevirdi. göz bebeklerinde dünya dönüyordu. Sus dedi birden bire, irkildim konuşmuyordum, bu tavrın kime diye sormak geldi içimden. Dudaklarımı kıpırdatarak hafif kaşlarımı gererek derin bir nefes aldım hesap soracaktım. Sen kimsin diyerek, gözlerine baktım.korkmuştu, sessizdi sadece bakıyordu. Zaman bir hayli ilerlemişti, küçük zaman büyük zamanı kovalıyordu. Büyük zaman belirsizliği, garip, sessiz, donuk bir nefes aldım, boşluğa bıraktığım nefesinin doğanın bir parçası olmuştu, belki biraz iyilik belki biraz kötülük Belkide hiç birinin, bakıyordu! gözlerinin içine dikkat kesildim...

Felsefe ve Bilim

Resim
Felsefenin yapısı; diğer bilim dallarına göre, bütün bilimler güzelliğini ve kötülüğünü kendi yasalarından alır. Oysa felsefenin belirlenmiş yasaları yoktur. İşte bu yüzden felsefenin başı, sonu; önü ,arkası yoktur. Felsefe sanıldığı gibi boş bir şey değil!  İnsanın, hayvanın, bitkinin geleceğini belirleyen bilimler üstü belirsizlikler kümesidir. Düşüncenin oluşumunu sağlayan felsefenin, yokluğa yansıması sonucu oluşan bilimler, felsefeden kopmaktan gelen gölge bir yapı ile felsefenin tekrar idaresine girmemek için çaba gösterirler. Felsefe ise kopan parçalarını toplamaya çalışır, Diğer bilimler kendi yasaları ile var olmaya çalışırken ve yasalarının dışında bir yapıları ve vûcutları yok'ken, Felsefenin ise yasaları boşa düşürücü temelini sarsıcı özelliği vardır. Felsefenin belirsizliği düşünceyi hem üretme hem yok etme özelliği kesinlik kavramını sorgulaması hatta sorgu mantığını ve mantıksızlığı sorgulaması , felsefenin yapısının güzelliğidir.