Zıdlığın Reddi..
Her şeyi zıtlığı ile biliriz bu dualist görüş asırlardır belkide bin yıllardır aklımıza kazındı. Evet doğru bir çok şeyi zıtlıkla bilebiliriz, kötü'yü anlamak için iyi'yi , doğruyu anlamak için yanlışı, güzeli anlamak için Çirkini İlk çağ felsefecilerinden modern çağ felsefecilerine hatta çağdaş felsefecilere kadar bu zıtlık kavramı çözümlenemedi neden? Çünkü bir şeyi bilmek için o şeyin dışında olmak gerekirdi ve o şeyin dışında olduğumuzda o şeyi bilemezdik paradoks burada başlıyordu. Şeylerin bilinmezliği insanı büyülüyordu onun içindirki kavramların sürekli altı oyuluyordu. Mesela bir toplum tanımı yapılsa, tanımı yapan filozof tanımsızlığı bilmek zorundaydı. Bu mümkünmü! Bir Şeyin cecabı o şey olmadan verilemezdi. O şeye dönüştüğünde ise ondan başka şey olmak mümkün değildi..varlık öldüğünde toprağa dönüşecek ve bu formdan bir daha çıkamayacaktı. O halde toprağı anlatmak yüzeyseldi.. bir kuyunun dibini görmeden dibini anlatmak gibi bir şey..fakat öyle bir şey varki Zıttını bulma imkanı şu an için mevcut değil nedir o ? Sistem , evet mevcut Hayat sistemi bu öyle bir sistemki insanı hayrete düşürüyor.. dünyada var olan her canlı zayıf düştüğü an eziliyor ve yok olmaya gidiyor işte bu sistem zayıf olanı yutan bu sistem doğada her canlını dahil olduğu sistem.. evet sistemin zıddı yok yani bu sistemin karşısında zayıf olanın varlığını sürdürebilecegi, zayıfın güçlüyü ezebileceği bir sistem yok.. işte bu zıdsızlık bize aslında şunu anlatıyor doğada zıtlık yok var olan zıtlık ise sadece insanın düşüncesinde üretilmiş yapay bir zıtlık..aslında zıtlık diye bildiğimiz her şey asıl zıtlığa ulaşmak için tasarladığımız yapay bir düşünce...
Yorumlar
Yorum Gönder