Teknolojik Barbarlık ve Aydınlanma Alanı..



İlk çağlarda insanlar demiri kullanarak kendilerini savunma aletleri yapmışlar. Sonra bu savunma aletleri saldırı aletlerine dönüşmüş , saldırı aletleri gelistirilmiş, kimin saldırı aletleri daha iyi ise savaşı genelde kazanan taraf olmuştur. İnsanlar savaşma iç güdüsünü doğadan öğrenmislerdir. Doğada olan savaş zayıfın doğal şartlarda yok olması insanı zayıfın yok olmasını yavaşlatacak nedenler aramaya itmiş , bilmeyi ve bilgiyi icat etmiş,  ezici doğanın karşısında doğanın karşısına insan icadı bilgiyi koyarak Kendine savaş aleti dışında koruma alanı olarak bilimi icat etmiştir. Bilimi geliştiren insan sonunda geliştirdiği bilimin esaretine düşmüş ve teknoloji canavarını yaratmıştır , teknolojinin yaratılmasında asıl amaç ilkel insanların amacı olan kendini koruma iç güdüsüdür...bu iç güdünün gelismesi için sistemli bir şekilde modernite adı altında olmuştur. Ta ki bilimin mekanik olmayan yönü gelişmeyi sorgulamaya başlayıncaya kadar...  yoğun bir şekilde süren gelişen bilimin mekanik kısmı makinalaşmayı sahaya sürerek insanı  basitleştirmiş , demir yığınlarını insanın önüne geçirmistir. Ya da bu şekilde bir his yaratmıştır. Teknolojik devrim dedikleri  sacmalık her geçen gün insan hayatını tehlikeye sokarak insan zamanını daraltmaya neden olmaktadır. Ortaya çıkarılan savaş makinaları insanları daha hızlı bir şekilde katledilmesini insan nüfusunun azaltılmasını zayıf olanların yok olmasını hedeflemektedir. Teknolojik kabusu yaşadığımız bu dönemde insanlara bir başka yönden rahatlama hissi vererek diğer yönden zamana ipotek koymaktadır. Doğal dengenin dışından olan bu oluşumlar karşısında teknolojinin dışında kalanlar zayıf kalacaklarından zamanla yok olacaklardır. Burada anlatılmak istenen ise insan zamanına  kasıttan ibarettir doğal süreçte yok olmak olağan olduğu halde ilk çağdaki barbarlıktan bile daha acımasız olan teknolojik barbarlık daha çetin bir süreçtir. İlk çağda kaçmayı başarabilen hayatta kalırken teknolojik barbarlık çağında ise kaçma özgürlügü olan  bu zaman insanın elinden alınmıştır. İnsan kendi türünü yok edebilen tek canlıdır. Aristonun deyimiyle insan politik bir hayvandır. 
Gerçekte olan sadece insanı kaçma ve kendini doğadan koruma hakkının elinden alınmasıdır. Teknolojik barbarlığa karşı gelişitirilen aydınlanma haraketleri ise bilimsel savunma alanında yeterince kendine alan kuramamış kendini korumaya alamamış alan geliştirme çabasına girdiğinde ise teknoljik barbarlık aydınlanma alanını kısıtlamak için harekete geçmiştir. Aydınlanma alanının gelişmesi teknolojik barbarlık alanını engelleye bilecek tek oluşumdur. Aydınlamış insanların oluşturduğu kollektif bilinç alt kültürün oluşturduğu kollektif bilinci zamanla etkisi altına alacak ve alanını gelişitrecektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kadıköy Yeldeğirmeninde Küflü kafenin, Küflü Müdürüne

Gölgelerin kalpleri...

Uçurtma...