Kadına Miras zulmü

T.C Anayasasının 35. Maddesinde mülkiyet hakkı belirtilir. " Herkes Mülkiyet ve miras hakkına sahiptir.  Bu haklar ancak kamu yararı adına sınırlanabilir.  Peki burada Kamu yararı yoksa sadece Erkeğin baskısı ile oluşan kadını mirastan mahrum etme yada eşit paylaşıma karşı çıkma nasıl olabilir maalesef toplumun yada zorla mallarını üstünden alma nasıl olabilir. Ataerkil yaşam biçiminden kaynaklanan bu tür uygulamalar hala günümüzde sürmekte bir çok kadın ailesi tarafından mirastan eşit pay alması engellenerek kadının söz hakkının bastırılmasına degersizlestirilmesine ,yalnızlaşmasına susturulmasına gücsüzlestirilmesine , toplumsal statü den uzaklaştırılmasına neden olmaktadır. Ataerkil ailede yalnızlaşan kadın , Miras konusunda öğrenilmiş çaresizliğe itilerek , zihni ta çocukluğundan beri miras hakkı istemenin ayıp olduğu tekrar tekrar söylenerek bilinç altı kodları ile bilinçsizce oynanarak aslında ayıp olmayan ve kendi hakkı olan miras hakkının , kendisine ait değilmiş gibi gösteren mantık dışı  sistemli bir algıyı kabul ettirilerek aile de kadının hiçe sayılması yolunu açmıştır. Bunu yaparken din kisvesi altına sığınan kuranda kadına 3/ 1 pay var Kurandan dahamı iye bileceksiniz derken modern hukuk sistemlerinin kadının miras hakkını ve gelecekteki statüsünü korumak için aldığı önlemleri hiçe sayan ataerkil cinsiyetçi guruplar kadının bilimsel gelişiminininde önündeki en büyük engeldir. Okul olmayan yerlere okul yapıldığında bir taraflarına kıran giren  kadınları okul yerine tarlaya süren bu kontrolsuz egemen yapı kadınların okuyup bilinçlenmesinden bir hayli rahatsız olmaktadır. Burada dikkat çeken husus yapılan arastırmalarda yöre kültürlerinin ataerkil cinsiyetçi olarak korunmasıdır ataerkil cinsiyetçi bir kültürde doğan erkek veya kadın zamanla bu kültürün bir parçası burada bu kültürün oluşmasında ve insan zihnine kök salmasında yörelerin yetersizlikleri kız çocuklarının baba ocağından koca ocağına gitmesi en önemlisi çevresel olarak ataerkil cinsiyetçi yapının zarar görme korkusu çevre olarak ataerkil cinsiyetçi yapı tarafından küçümsenme korkusu zayıf bir aileye dönüşme problemi , başka bir ailenin güçlenmesinin önüne gecilmesi gibi ataerkil düsüncelerdir. Zor olan bu kültürün kırılmasıdır. Bu ilkel miras paylaşma düşüncesi halbuki dinende yok edilmiş kadınlara eşit davranın diyerek men edilmiş biz Kur'an'a güzel bir hüküm getirirsek eskisini kaldırırız ve sonra en dogrusunu yapın diyerek tavsiyelerde bulunmuş modern sisteme uyulmasını dolaylı olarak  tavsiye etmiştir. Türkiyede vahim olan durum bu ataerkil miras paylaşımında kadının haklarını yeterince koruyamaması bu sorun acilen ele alınması gereken toplumsal ve kadının gelişimini doğrudan etkileyen çok çok önemli bir sorundur. Bu konuda gereken önlemler alınmalı kadınların her hangi bir hukuki desteğe gerek kalmadan miras hakkına ulaşabilmeli kadınlar miras alımında tehditlere karşı korunmalı tehdit unsurları bertaraf edilerek kadınlar miras hukukundan azami bir şekilde yararlanmalıdır.