Muzaffer Günaltay

Ben ise o kadar umudun içinde doğmuşken simdi umud etmekten korkuyordum. nasıl bir yabancılaşmaktı  bu kendime ?  Bir şeyimi çalmış olmalılar !.. Muzaffer Günaltay

T.C Anayasasının 35. Maddesinde mülkiyet hakkı belirtilir. " Herkes Mülkiyet ve miras hakkına sahiptir.  Bu haklar ancak kamu yararı adına sınırlanabilir.  Peki burada Kamu yararı yoksa sadece Erkeğin baskısı ile oluşan kadını mirastan mahrum etme yada eşit paylaşıma karşı çıkma nasıl olabilir maalesef toplumun yada zorla mallarını üstünden alma nasıl olabilir. Ataerkil yaşam biçiminden kaynaklanan bu tür uygulamalar hala günümüzde sürmekte bir çok kadın ailesi tarafından mirastan eşit pay alması engellenerek kadının söz hakkının bastırılmasına degersizlestirilmesine ,yalnızlaşmasına susturulmasına gücsüzlestirilmesine , toplumsal statü den uzaklaştırılmasına neden olmaktadır. Ataerkil ailede yalnızlaşan kadın , Miras konusunda öğrenilmiş çaresizliğe itilerek , zihni ta çocukluğundan beri miras hakkı istemenin ayıp olduğu tekrar tekrar söylenerek bilinç altı kodları ile bilinçsizce oynanarak aslında ayıp olmayan ve kendi hakkı olan miras hakkının , kendisine ait de...

Çok şükür 2. Kitabımız Martı Leo'nun bakışı Akla morfin çıktı. Destek amaçlı Satın almak isteyene imzalı gönderiyorum. Instagram'dan Dm ile ulaşabilirsiniz yada mail adresimden ulasabilirsiniz. Sevgilerle  Martı Leo'nun bakışı Akla morfin  m.gunaltay@yandex.com

İran'da kadınlara  özgürlük kısıtlaması yeniden başladı. İran yargı erki başkanı açıklamasinda kadınlara 1979 dan beri uygulanan başörtüsü yasağı devletin yasalarına meydan okunamaz gerekcesi ile yeniden başladı. Ahlak polisi denen silahlı kuvvetin sokaklara yerleştirilen kameralarla kadınların başını açıp açmadıkları kontrol edilerek caddelerde kontrolleri sıklaştıracakları bildirildi. Geçen sene İran'da 22 yaşında mahma amini'nin Ahlak polisi tarafından katledilmesi üzerine eylemler başlamış çok sayıda kadın hayatını kaybetmişti.İranda Kadınların tedirgin bekleyişi sürüyor.

PSİKOLOG ,TEOLOG, SN.ABDULSAMET ŞENTÜRK İLE RÖPORTAJ

  1.        Abdulsamet Hocam sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Abdulsamet ŞENTÜRK kimdir? Mülakat veçhen karşılaşmak, yani yüz yüze gelmek, daha açık bir ifadeyle; yüz-leş-mek anlamına gelir. Ancak henüz sizin sorularınızla karşılaşmadan, demek ki mülaki olmadan önce şahsınızın ben de bıraktığı genel intiba, size dair ön anlamalarım ve mülakat sorularını cevaplandırmamı istediğiniz andaki duygularımla baş başa kalırım. Bu konuşmaya dair şartlanmak değil de nedir? Peki şartlanan ben, şartlanmadan önceki benle aynı kişi midir? Şayet değilse ve mülakat öncesi sizinle zihnimde mülaki olmam mülakatı yönlendirecekse bu sorulara ne kadar doğru cevap verebilirim? O halde mülakat, mülaki olmadan önce benim söze dair söz verişimde ya da söylemsel olanı icra edeceğime dair şartlanışımda başlar. Tâ o zamandan kendime dair imgeler sunmaya zorlanmış hisseder; kurgularım, yıkar ve yeni baştan kurgularım. Olası etkileşim seçeneklerine karşı, olası pozisyonlar-konuşma s...

Kaplumbağa ile Tavşan yarışa tutuşmuşlar. Kaplumbağa yarışı kazanmak için her hamle yapışında bakmış tavşan onu geçiyor kaplumbağa bakmış düşünmüş demiş bu böyle olmayacak doğal olarak ondan zayıfım ben ne kadar hızlı koşarsam koşayım tavşan beni geçecek o zaman neden yarışıp yorulduğumla kalayım tavşan bakmış kaplumbağa kendisine karşı yarışmıyor tavşan sinirlenmiş demiş hani anlaşmıştık yarışacaktık. Şimdi niye oyunbozanlık yapıyorsun , kaplumbağa inat etmiş . direnmiş o direndikçe tavşan daha sinirlenmiş düşünmüş demiş bu kaplumbağa benimle yarışmassa arkadaslarım ailem bir kaplumbağayı bile geçemedin deyip beni küçümseyecekler bunu kabul edemem demiş sonra kaplumbağayı arkasından iterek son düzlüğe kadar getirmiş tavsan . Bitiş çizgisine bir kaç adım varken kaplumbağayı bırakmış ama kendide okadar yorulmuşki dur surada biraz dinleneyim de sonra çizgiyi şöyle seyirte seyirte klasik müzik eşliginde geçerim demiş tavşan okadar yorulmuşki dinlenirken uyuya kalmış bunu gören kaplumbağa...

Kopma Biçimleri

İhmal Edilen Zihin Zihinden kopma biçimleri  Bilim insana hayatta kalmak için verilmiş enstürümanlardır. .insan daha iyi bir hayata sahip olmak için bir bilim dalında gelişmek için çaba harcar bitmeyen bir rekabetin parçası olur bilimlerin fayda potansiyeli coğrafyaya ve demografik nüfüsa göre kendiliğinden belirlenir. Her bilim insan türünde ön bilinç olusturur insanı doğal bilincinden uzaklastırır insanın doğal bilinci ile araya mesafe koyar.  Bir bilim de ilerleyen insan etkin olduğu bilim dalının gözü ile etrafına bakmaya başlar. Tıpkı bir yapay gözden bakar gibi bakar doğal görme biçimlerinden kopar insan bilimsellikte ilerledikçe doğal bilincinden hem zamansal hem mekansal olarak uzaklaşır. Zamansal olarak uzaklaşma bütün değerlendirmeleri mevcut bilimselliği devam ettikçe sürer . Mekansal olarak uzaklaşma ise bilimselliğin uygulanmasında sıradan olmak rutinleşmek kalıbın dışına çıkamamaktır. Bu zihinden kopma biçimlerindendir. Muzaffer Gunaltay

Bilimden Kopma Biçimleri   nasıl denir bilmiyorum , tarihe giriş ,coğrafyaya giriş , matematiğe girişi ,psikolojiye giriş artık bu kavramlar çok saçma geliyor bana nedense bir çok şey gibi her girişin bir çıkışı olmalı degilmi madem girişin sınırlarını çizdik o zaman mutlak kesinliği malumunuzdur bilimin ,eğer öyle ise mutlak kesinliği malumunuzsa bilimselikten çıkışında tüyolarını vermeniz gerekmezmi ? Nasıl açıklayacagız bunu şimdi bak reel bir konu inceleme konusu bir bilimin girişi varsa çıkışıda vardır. Ama görüyoruzki bugün bilim dediğimiz yarın değişiyor bir şeyler sürekli ekleniyor ve bu eklemenin nerede ne zaman olacağı bilinmiyor bir türlü tamamlanmayan bilimler var ortada ama nedense , yanılsamamı bu yoksa bilim genişliyor girişi olan bilimin çıkışı bulunmuyor bir türlü. Kapkaranlık bir mağara girişi var çıkışı yok ama çıkışı yoksa girişi nasıl oluyor ?