BİLMENİN YASALARI ( MAKALE )

 



BİLMENİN YASALARI ( MAKALE )


   Thomas khun'a göre bir teorinin bilimsel değerlenmesini bilim adamlarından oluşan bir heyetin karar vermesinin doğru olduğu söylenmiştir. Thomas Khun'un bu teorisi her zaman geçerli olamaz çünkü , teorinin sahibinin zihni bu teoriyi anlamış ve özümsemiştir. teori bilim adamları dedikleri kişinin zihin süzgecinden geçerken bilim heyetinde olan kişilerin geliştirilmiş teoriyi anlama kapasitelerinin olup olmadığı belli değildir. ayrıca orada bulunan bilim adamı niteliği taşıyan kişilerin teoriye hepsinin onay vermesi teorinin çok gerçekçi olmadığına işaret eder , çünkü bir teori yanlışlanabilirlik ilkesini yitirmiş olur. aslında bilim insanlarının hepsinin o teoriye kabul oyu vermesi o teorinin yanlışlanabilirliğinin önüne set çekerek teoriyi bilinmezliğe gömmekten başka bir şey değildir.

İleri sürülen bir teorinin ,düşünce oluşma ve yazım aşaması ve teorinin geçirdiği psikoloji ve biyoloji ve sosyoloji evrelerinin süresine eş veya yakın olamayan bir değerlendirme teorisi yanlıştır. teoriyi değerlendiren heyetin teorinin özüne yaklaşması için aynı süreçlere yakın yada benzer zaman geçirmiş olmalıdır. ve mutlaka heyetten bir zıt fikir diyalektik çıkmalıdır. bilimsel bir teorinin eski çağlarda oluşumunda ilk çağ filozofları zamanında ortaya atılan idealar ,görüşler ,fikirler bir geçerlilik heyetine ihtiyaç duymadan gelişimişler yorumlanmışlardır.

Popperin khun'un aksine bilimselliği değerlendiren insanların , psikososyal etkilerinden uzak bilimsel değerlendirmeler yapmasının geçerli olabileceğini söyler . bu görüşe katılmak ,zannımca doğru değildir.çünkü insanlar karar verirken hem bireysel psikolojinin hem toplumsal ,sosyal psikolojinin etkisi altındadır, insanın zihin tarlasında biriken soysal ve psikolojik birikiminin bilimsel teorilerden etkilenmemesi mümkün değildir. 


Bilimsel değerlendirme heyeti bir teorinin geçerli olması için o an için red veya kabul verse bile kabul ettikleri teori ileride yanlışlanabilir veya yetersiz olabileceği veya red verdikleri teori ilerde doğrulanma ihtimali olabileceği için görüşlerin kesinlik taşıması söz konusu olamaz.

Bir görüşün başka bir zihne benimsetilmesi için karşı zihnin iknası yada kabulü gereklidir. aynadaki benzerlik gibi zihinsel benzerlik olmassa ikna ve kabul olmayaktır. birisi bir başka görüşü benimsese bile o görüşün özünü tam olarak kavrayamaz çünkü bir ideanın bir fikirin oluşması o kişinin duygu durumu ve geçmiş tecrübesi ile oluşmuştur benimsemek tam kabul değildir. çünkü bir görüşün kaynağının etki ve tepkisini  ancak görüşün sahibi bilebilir,

Bilimsel değerlendirme yapılan normların mevcut mekanda doğrulanması onu mutlak doğru yapmaz çünkü başka bir mekan ve zamanda o görüşü çürütebilen bir görüş ortada olabilir bilimsel değerlendirme heyetinin tezi çürütecek bilginin varlığından haberdar olmaması o tezi geçerli yapmaz. bir görüşü başka bir zihne tam anlamı ile aktaramıyorsan bulanık mantık ortaya çıkar.

Bilimsel değerlendirmeleri sadece bir kaç kişinin görüşüne bağlamak yanlıştır . çünkü bilimselliğe ulaşmış fakat bir statü sahibi olamayan bireylerde toplumda varlığını sürdürebilmektedir bu tür bireylerin bilşimsel görüşlerini savunmak için bir kategori sınırlaması yapmak doğru değildir.

Tozlu zihin :görüşümüzü ,fikrimizi bir başkasına anlatmak ve kabul etmek benimsetmek için karşımızdaki öznenin zihninin berrak saf olması gereklidir eğer zihninde görüşümüzü engelliyecek ve göstergeyi zihnine yansıtacak kuruntuların olmaması karşıtlığın olmaması gereklidir.görüşü benimsetemek için karşı zihni görüşün kaynaklarına indirgemek gerektir kaynağa indirgeme kuramı.


Emile Durkheim kollektif bilinc kavramını üretmiş felsefeye büyük katkılar sağlamıştır. fakat kollektif bilinç toplumdan topluma ve toplumdaki en küçük bireyin gurupların oluşturduğu küçük kollektif bilinçler vardır. eril kollektif bilinçler dişil kollektif bilinçler nötr kollketif biliçler vardır , statü kollektifleri, sosyal ,psikolojik kollektif ,biyolojik ,fiziksel ,metafiziksel kimyasal kollektif bilinç , muhalif ve kabulcü ve kararsız kollektif bilinçler vardır. ulusal ,uluslararası , ırksal antiırksal , hukuksal ,  ideolojik kollektif bilinçler vardır.


Sonradan sorgulama : Kollektif bilincin oluşmasında ,bireysel bilinç değil ,doğal bilinç etkilidir ,insan türü tek başına bir şeyi anlamlandıramaz mutlaka yanında bir başkasından etki ve tepki geliştirerek öğrenecektir ve ilk öğrenimde insanın öğrendiği şeyi taklit ile öğrenerek insana özgü olan sorgulama yeteneği devrede değidir sorgulama ve eleştirme yeteneği zamana dayalı olarak başalangıçta olamayan deneme yanılma ile gelişen yapay bir kavramdır


Benzer bilinç : Doğa bilincin ve insan türünün ürettiği kollektif bilinci oluşması sonucu bireysel bilinç gelişmiştir. fakat bu bireysel bilinç doğumla başlayan değil sonradan gelişen bireysel biliçtir . doğal ve kollektif bilincin birleşiminden türeyen bu biliç gerçek bir bireysel ve özgür biliç değil benzer biliçtir.


Benzer Bilinçten oluşan felsefe ve türevleri saf bilimsellik değil bulanık bilincin kendini saflaştırma çabasıdır.bilimselliğin , felsefe türevlerini  bir düzene sokmak , sınırlarla kuşatmak bilimsellik değil bilimselliği dışlamaktır.

Aristo her canlı doğası gereği bilme isteği duyar diyerek hata yapmıştır. çünkü insan türü bilme isteğini dış etki sonrası öğrenmiştir.Aslında insan doğduğunda bilme isteği yoktur bu istek etrafındakilerin etkisi ile oluşur. locke insan doğrunun peşinden gitmeyi sever derken doğru söyler fakat her insan doğunun peşinden gitmez yanlış olan bir şeyin peşinden giderkende severek giden insan türü vardır. 

Ortadoks bilim görüşünün insanını özgürleştirmesi masaldan ibarettir. çoğunluğun bir şeyi doğru kabu etmesi o şeyin doğru olduğu anlamına gelmez . doğruda olabilir çoğunlu yanlışada doğru diyebilir..bacon bilgi güçtür derken kısmi olarak yanılmıştır çünkü bilgi her zaman güç değildir ve her zaman insanı iyileştirmez bazen fazla bilgi ve zararlı bilgi insanı rahatsız edebilir. son olarak fizikçi Ernest rutter ford ,fizik bilimi hariç bütün bilimler pul kolleksiyonudur derken büyük bir yanılgı içindedir. çünkü bunu söylerken temele felsefeyi alarak söylemektedir ve kendini yalanlamaktadır.




10. 06.2023

Makale oluşturan - yazan 

Muzaffer GÜNALTAY



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kadıköy Yeldeğirmeninde Küflü kafenin, Küflü Müdürüne

Gölgelerin kalpleri...

Uçurtma...