Kayıtlar

Eylül, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çözümleme...

Resim
Psikoloji, görülmeyen hisleri , Felsefe,görülmeyen düşleri Sosyoloji,görülmeyen yüzleri  Gösterir. Başka! neden olabilirki Bu huzursuzluk

Akıl Tutulması - Muzaffer Günaltay

Resim
Özne veya Nesneye güzel dediğimizde veya tam tersi çirkin dediğimizde, durup bir düşünmemiz gerek acaba söylediğimiz doğrumu ? Veya doğru dediğimiz gerçekten doğrumu ? Bir şeyi bilmek için o şeyin zıttınıda bilmek gerekir. Mesela Bir şeyin Güzel olduğu kanaatindeysek, o Şeyin çirkin olabilme ihtimallerinin tamamını bilmiş ve o ihtimallerden şeyi ayıklamışızdır.burada ayıklama mekanizması akıldır. Suya sabuna dokunmayan akıl. Peki acaba Akıl bu ayrımımsamayı yapacak kapasitedemidir. Akıl gereken ayırma potansiyelini yakaladıysa o zaman bütün ayırmama ihtimalllerini özümsemiş olması gerekir. Ayırmama ihtimalllerini özümseyen bir akıl nasıl olurda ayırma eylemine geçebilir. Bu bir akıl tutulması değilde nedir bazı sosyologlar dualizm ( zıtlık ) olmadanda birşey olabilecegini onun tanımlanabileceğini söylediler. Peki tanımlama evreninde, Tanımsızlığa başvurmadan bunu nasıl yapacaksınız ? Güzeli bilmek, güzel olmayanı bilmek demek değilmiki, sen sn sosyolog güzel olmayani bilmezsen şeylere ...

POLKA'NIN GÖZLERİ...

Resim
Onu gören polkalılar onu yuhluyor neden bu kadar iyisin diyorlar sen nasıl olurda bukadar iyi olabilirsin diye onu dışlıyorlar işte buranın idamı böyle maalesef ölünceye kadar o dışlanmayı yaşıyor mahkum ya.. işte böyle Yok hayır bana inanmıyorsan hapishanenin çıkışında iki sokak altındaki kitapçıya sor o her şeyi biliyor  Zeki : kitapçı ne alaka  Suphi : sen sor sor  Zeki : buraya alışmak zor olacak gibi sen ne doktorusun. Suphi : ben aslında kalp doktoruyum ama burada gözlere bakıyorum

Nokta ve Virgül

Resim
Saplantı iyi bir şey olmayabilir. İnsanın Her zaman dönülebilir bir yolu olmalı, kesinlik sarmalından kurtulup, kesinsizlik sarmalında dolaşmak daha anlamlı olabilir. Her zaman varılan noktanın son nokta olamayabileceğini düşünmek bazen de Nokta'ya uzaktan bakınca virgül olabileceği şüphesini saklamak gerekebilir. 

Felsefeyi Öldürmek..

Resim
Tek bildiğim hiç bir şey bilmediğim dir ifadesini kullanırken Sokrates neyi amaçladı ? Felsefenin bilmeye engel olduğunumu yoksa düşünmenin bilme ile sonuçlanamayacağınımı ? Olurmu canım Felsefe dediğin şey bilmenin özü degilmi dediginizi duyar gibiyim ama gerçekten öylemi ? Bir tohum büyür fidan olur çillenir çiçek olur yeteneği varsa ağac olur. Ama büyüme esnasında özü öldürmek yada yaralamak son aşamada tohum ağaca ulaşsa bile yaralı hastalıklı bir ağac peydah olur. Felsefe bilmenin özüdür ama bilmenin sınırlarını çizmediğinde bilme eylemi yeterince gelişip vücuda geldiğinde felsefenin özü hep orada onun içindedir. Bilme eylemenine müdahalede bulunduğunda tıpkı tohuma müdahale eder gibi hastalıklı sakat bilme meydana gelecektir kısacası Felsefeyi öldürmemek için bilmenin sınırlarından kurtulmalıyız.

Özgürlük Tanımlamaları..

Resim
İnsan için tanımlanmış özgürlük yoktur. Özgürlüğü anlatmak için harflere kelimelere ihtiyacın zamana ve mekana ihtiyacın en önemlisi esarete ihtiyacın vardır. Özgürlüğün en anlamlı hali çocukluğunda ki masumiyetle gençliğindeki gücü buluşturabilmektir. İç içe girmiş iki fikrin bir birinden ayrılması zordur, mümkün değildir. Özgürlük ve esaret iç içe geçmiş iki fikir iki durumdur sadece birine ulaştığında ötekisinin soyut hayali canlanır, esarete ulaştığında ,özgürlüğün soyut hali zihninde canlanır. Gerçek özgürlüğe yakınlık kesinlikten arındırılmış olmada  gizlidir.gerçek özgürlük boşluktur. İçindeki, ruhundaki , odandaki boşluktur. İnsan hiç boşluğu tutabilir mi? Parantezi daraltmak esaretin en küçük parçasına ulaşmak ve sonra oluşan hayal degilmi özgürlük, bir hayali zindana atmak ve sonra oluşan hayal degilmi özgürlük Özgürlüğü zindana atmak, zincirlerle bağlamak, prangalara vurmak ve sonra oluşan hayal degilmi özgürlük varlığın en mutsuz olduğu an, özgürlüğe en yakın olduğun an...

Özgürlük..

Resim
İnsan için tanımlanmış özgürlük yoktur. Özgürlüğü anlatmak için harflere kelimelere ihtiyacın zamana ve mekana ihtiyacın en önemlisi esarete ihtiyacın vardır. Özgürlüğün en anlamlı hali çocukluğunda ki masumiyetle gençliğindeki gücü buluşturabilmektir. İç içe girmiş iki fikrin bir birinden ayrılması zordur, mümkün değildir. Özgürlük ve esaret iç içe geçmiş iki fikir iki durumdur sadece birine ulaştığında ötekisinin soyut hayali canlanır, esarete ulaştığında ,özgürlüğün soyut hali zihninde canlanır. Gerçek özgürlüğe yakınlık kesinlikten arındırılmış olmada  gizlidir.gerçek özgürlük boşluktur. İçindeki, ruhundaki , odandaki boşluktur. İnsan hiç boşluğu tutabilir mi? Parantezi daraltmak esaretin en küçük parçasına ulaşmak ve sonra oluşan hayal degilmi özgürlük, bir hayali zindana atmak ve sonra oluşan hayal degilmi özgürlük Özgürlüğü zindana atmak, zincirlerle bağlamak, prangalara vurmak ve sonra oluşan hayal degilmi özgürlük varlığın en mutsuz olduğu an, özgürlüğe en yakın olduğun an...

Çalışma Ekonomistinin Gözünden, Watsap Gurupları...

Resim
Çalışma hayatında, iletişim çok önemlidir Aslında, iletişim önemlidir demek, biraz hafif kalır, iletişim değil doğru iletişim demek daha anlamlıdır. Çalışan her insan her işci , günümüz koşullarında, hayat ile mücadele adına, zamanının çoğunu, kendine değil de! başkalarına ayırmak zorundadır. İnsanın kendine ayırabildiği, kendisi olabildiği zaman, günün dörtte birinden daha azdır genellikle ; tabi bu ülkeden ülkeye değişir bazı ülkelerde ; sosyal hayatın zedelenmemesi adına çalışma saatleri kısa ücretler yüksek tutulurki sosyal hayat varlığını korusun. İnsanın ruh sağlığı zedelenmesin. Bazı ülkelerde ise uzun çalışma saatlerine göz yumularak a sosyal insan türemesine katkıda bulunulur. Çalışma hayatı o kadar önemlidirki dengeli çalışma insanın sosyalleşmesine katkıda bulunurken düzensiz ve uzun çalışma a sosyalliğe katkıda bulunur. A Sosyalliğin boyutlarının dallarının nerelere uzanacağı nasıl kötü sonuçlar doğuracağı  tahmin bile edilemez. Günümüzde çalışma hayatının yeni türeyen ...

Çalışma Hayatın'da Yaş Sendromu ve yan etkileri

Resim
Son yıllarda çalışma hayatında  iki sendrom türedi. Bir 35 yaş diğeri 40 yaş Sendromu,  kamuda işe girmek istesen bunun için, önlisans , Lisans, yüksek lisans hatta doktora bile yapsan eğitim şartını muntazam yerine getirsen yukarıdaki söylediğim sendromlardan birine takılıp diplomalarının çöp olma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyorsun sonra ne mi oluyor bir markette kasiyer olup fiş kesiyorsun emek miş okumakmış projeymis ödevmiş hak getire bu kadar emeği çileği dağ kadar kitabı , kitap dolusu sınav için boşuna yordun kendini , orta okul mezunu olsan yeterdi be kardesim, senin bilgin kimin umurunda, senin diploman kimin umurunda diyerek geçecek birileri yanından yaş sendromları tedavisi olmayan bir hastalık demekki bu kadar okumuş insan meslekleri ile alakasız işlere sürülerek ülkenin eğitim seviyesi tavan yapıyor anlaşılan. Sonra beyin göçleri falan kimin umurunda biz bize yeteriz ağa giden gitsin.. çalışana iş çok kardeşim. Hahaha gülmeden edemiyor insan beyin göçü çok olu...