Herşey durgunluğa gömülmüş gibi, ne vapurun sireni çalıyor, ne dumanı tütüyordu. Kapkara bir duman öylece donup kalmıştı. Martıların bana doğru bakması bile bir tuhaftı. Ruhumu deşer gibiydi gagaları, denizin ortasındaki balıkçı sandalı dalganın üzerinde takılı kalmıştı. Sahildeki kasket şapkalı çocuklar ellerinde malbora sigaraları bekliyorlardı... Üzerimize yağan yağmur damlaları yüzümüzde donmuştu. Evlerin bacalarının kenarına oturmuş kargalar öylece boş boş bakıyorlardı. Balıkçıların ağları ellerine takılı kalmıştı. İleriye bakıyordum bir pencere gördüm pencerenin arkasında bir karartı beliriyordu. Dikkatlice bakıyordum, pencerenin arka tarafından bir göz izliyordu bizi..