Kayıtlar

Şubat, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Anlam kayması..

Resim
Yorgundum, saat gecenin üçü, ruhuma batan geçmişin kıymık kıymık saplantı- arını temizlemekle meşguldü aklım,  biliyordum olan biten yoktu aslında, bir an meselesiydi sadece,bu kadar basitti!  herşeyi çok ciddiye aldım.Ruhuma musallat , Haris kötülük benim eserimmi?neden kendime acı çektireyim acımak hissine bağımlımıyım, bir paradoks Çünkü iyiliğin farkına varmıştım. İyiliği icat etmiştim bir bakıma, ugraşmasaydım iyi veya kötü olmak için şimdi zamanımı dilimlere bölüp yemeyecektim.suçlu kim, burada bulunmak için hiç bir çaba harcamayan benmi yoksa burayı icat edenmi ? Yine aklım oyunlar içinde, bir suçlu yok.peki bedenimi şuursuzca kırbaçlayan bu kötülük hissi, kimden aldı bu başı bozuk cüreti bu ödünç zamanı oysa herşey çoktan olup bitmişti. İyi veya kötü olmak kim belirledi bu sınırları kim? Neyseki bu saçmalıktan koparttım ruhumu, artık ne iyi ne kötü; ne doğru ne yanlış; ne güzel ne çirkin, anlamsızlığın içinde yeniden doğdum.yeniden büyütüyorum beni!.geçmişi...

Şişenin Dibine..

Resim
Bazı zaman, hayat çok trajik oluyor." İşte o an Ferhan Şensoy gibi gülesim geliyor " Bazı Zaman, hayat çok komedi oluyor " işte o an Charles Bukowsky gibi düpe düz gidesim geliyor"Aşağı mahallenin, muhallebi çocuğuyum! Kadir  gibi sevip, Fikret gibi bakıyorum..ikimizin arasında sadece bir kaç yüz metre, bir kaç bin adım, bir kaç milyon sene var. Sadece bu kadar Hiç ulaşamıyacakmışım gibi geliyor. Bugün sarılacakmış gibi yakın...Can gibi şişenin dibine, neşenin göbeğine , midyenin kabuğuna vuruyorum, biraz barbunya plakisi , kısık bir osuruk, Sus aman sus kimse duymasın öldüğümü! Şımardı derler...

Kaos

Resim
Her harf bir sonrakini doğurur. Her hece bir sonrakini , sonra kelimeler oluşur sonra diğer kelimeyi doğurur. Peş peşe gelen bu kaos giderek artar. Hayat durgunluktan başlayan, karmaşaya dönüşen bir olgudur. Karmaşa ise içinden çıkılamayan, kimin ne söylediği anlaşılmayan, neyin nerede olduğu bilinmeyen, suret ve gölgelerin birbirine girdiği bir tür ütopik portre dir. Karmaşadan kaosa doğru ilerlemektir. Bir cümlenin içinde başka bir cümlenin içine düşmektir. Tıpkı arkasından kör bir kuyuya itilmek gibi, kelimeler böyledir. Kuyudan çıkmaya çalıştıkça daha çok batarsın her seferinde biraz daha biraz daha sonra çırpınacak gücün kalmaz bir tür eritmedir insanı ve sonra durgunluk gelir tekrar başa dönme. Böyledir işte hayat durgunluktan kaosa ve sonra tekrar durgunluğa.insan bu evrimin seyircisidir sadece Tanrı ise yönetmeni..

Bir Dedikodu Sahnesi..

Resim
Ufak, tefek , daracık bir sokaktan geçtim. Sokağın içinde,yalnızlığa düğümlenmiş Koca karılar!  bir birleri ile dedikodu yarışına girmişlerdi. Birinin gözlerinden düşen hayali diğeri alıp baktığı yere yapıştırıyordu. Hava karar'mak üzere, Hafif yağmur atıyordu tepelerine ellerindeki örgüler zamanın içinde bir tür çile örmek'ti. Tatlı dedikodulardı bunlar, falanca'nın oğlu mimar olmuş filanca'nın kızı modacı olmuş. İçlerinden bir tanesi gürültüyü attı ortaya! Yaseminin kızı kaltak olmuş dedi. Diğerler yapma be diye mırıldandılar, kadın devam etti " essah'tan " öbürleri pür dikkat dinliyorlardı. Tam o anda firuzenin kocası cemşit amca ~ la urospu havlumu getir aptese gidecem dedi diğer kadınlar şaşa kalmışlardı. Firuze koca karı patlama herif diye çıkıştı " şorada iki lafın belini kırayuk "  Diğer kadınlar gülüştüler. Firuze onlara çay ikram etti. Yaşlı kadınlar çayı öyle bir karıştırıyorlardı ki şakır, şuk'ur camlarda genç kadınlar pencerelere...